Azman'ım "baba" oluyor...
Bir hafta kadar önce, Azman'ıma misafir geldi, kendisi gibi acem kedisi olan, Bulut Hanım... Azman önce bir içerledi, ama bizim kedimiz de bizim gibi garip, pek bağırıp çağırmadı biraz nameler döktürdü... yiiiiimmm yummmmm yuuuuummm.. Bulut Hanım belki doğası gereği biraz daha vahşiydi, ne kendini bize sevdiriyor, ne Azman'ın dönüp dolaşmalarına aldırıyor, elimizi uzatsak veya Azman patisini yaklaştırırsa, Bulut Hanım ufacık ağzını kocaman yapıp tıssssslıyor... Azman Can bana çekmiş, Bulut çemkirdikçe Azman Can boynunu büküyor gidiyor bir köşeye...Yani kavga gürültü biraz bizimkinin mülayim tavırlarından olmuyor, biz de rahatız o konuda. Ertesi gün aynı film devam...Üçüncü günün başında Bulut, kendini bize sevdirmeye başladı, işte o günün gecesinde ne olduysa oldu. Ertesi gün bambaşka bir "kedi" dünyasına şahit olduk... Bizimki geliyor, peşinden Bulut Hanım geliyor, onu görür görmez Azman başka yere kaçıyor... Bulut Azman'ın her yerde etrafında, tamam dedik geçmiş olsun, telefon edelim Bulut'u paket edelim artık, gebeliğini gönlünce yaşasın...
Evet Azman'ımız baba oluyor, yavru bir acem kedisi gelecek, isteyenlere duyurulur. Çocuğumuzu kolay kolay vermeyiz peşinen söyleyelim, sonra darılmaca gücenmece olmasın...
İnsan ilişkileri de bu kadar kolay çözülebilir, kolay anlaşılabilir olsaydı keşke... Bu kadar benzer olsaydı... Daha mı iyi olurdu... Evlen, geçin, para kazan, ev geçindir, çocuk yap... O kadarını kediler, köpekler de yapıyor derdim hep... Sen ürettiğin değere bak, emek değer üretir, değer sevgi üretir, sevgi güzellik üretir derdim.. Sanırım yanılmışım... En doğrusunu bizim Azman Can yapıyor... Gökten üç elma düşmüş, biri Azman Can'ın kafasına, bir Bulut'un kafasına, biri de dalında kalmış ekşimiş de, burumuş da burumuş... Yiyenin de midesi ağrımış...
Bak hele, "Ne güzel İstanbul be!"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder