BEN'CE

website free tracking

7 Mart 2008 Cuma

Delon ve Belmondo...









Çocukluğum...
Babam ve benim en önemli kaçamaklarımız... Genelde çarşamba akşamları giderdik sinemaya ve ilk alternatiflerde bu iki adamın oynadığı filmler olurdu.. O zaman sanki daha mı fazla Avrupa'lı filmler oynardı bilmiyorum.. Bu aralarda filmlerini alıp, ya da evde indirip seyrettikçe , ben buna babamla gitmiştim diye hatırlıyorum sahneleri...
KoKo ve Alaska frigo keyfi de bambaşkaydı... Ya koko ve kola, ya da Alaska Frigo, tahta bir tepsiyi boynuna asan görevliler satarlardı içerde dolaşıp...
Sinemaya yalnız gitmekten nefret ederim.. Ama sinemayı çok severim...
Ben de odama sinema kurup bu sorunu aştım...
Gelelim asıl sorunsala, Belmondo'mu, Delon'mu?..
Tartışmasız düşünmeden cevap veriyorum ki, bence Belmondo...
Bir sefer hiç tartışılmaz ki Delon son derece yakışıklı...
Eh kamera da onun yüzünü seviyor...
Ama kesinlikle ve kesinlikle Belmondo...
Sevimliliği, duruşu, bakışı, gülüşü... Her şeyiyle Belmondo... Çocukluğumun en sıcak anılarındandır, sinemalar ve Belmondo filmleri...
Delon, daha sert, daha kibirli, ve seviye farkları tartışılmaz bence...
Belmondo daha felsefik, daha eğlenceli, daha canlı, daha benden ve kesinlikle daha yetenekli...
Ben neden bilmiyorum sanki onu öldü diye hatırlıyordum.. Bir tenis maçında canlı yayında görünce acayip sevinmiştim...
İkisinin beraber oynadığı, "Borsalino" ve "Paris yanar mı?" ki ikincisi siyah beyazdır ve ikisi de çok gençtir, filmlerini hatırlıyorum... Delon'un adı geçmez benim sözlüğümde Belmondo yanında, ama onun filmlerini de seyretmekten keyif alırım... Belmondo filmlerini ezbere bilirim ama.. Hele "profesyonel" ve "Asların Ası" ya da "Marjinal", "Hayvan" ...Filmlerinden birinde Mehmet Ulusoy'da onunla oynamıştı, bir Türk'ü canlandırıyordu...
Ne keyifli günlerdi, onları babamla sinemada seyrettiğim günler...

Hiç yorum yok: