

Ömre bedel.. "Hier Encore" ve "La Boheme"... Gerisi pek bana göre değil..
Mutlaka çok iyilerdir.. Ama o ikisi ömrüme bedel... Babası şantör, annesi ise aktris...
Bir restoranları varmış ve daha 9 yaşındayken oyunlarda oynamaya başlamış.. Edith Piaf'la tanışıp onun yanında piano çalmaya başlayınca bütün hayatı değişmiş Aznavour'un...
60 dan fazla filmde oynamış.. François Truffaut'lar filan.. Hiç umurumda değil açıkcası..
Şu iki şarkıyı yapmış ya, o sözleri yazmış ya...
Daha birşeye gerek yok ki..
Koca bir hayatı sığdırmış içine... Hüznü... Kederi...
La Boheme...
Bu iki şarkı aşkı yaşamamış, yüreğini kanırtmamış kimseye birşey ifade etmez...Gençtik, deliydik...Başka da birşey ifade etmez...Öyle bir zaman ki, küçükler anlamaz...
Açtı karnımız, ama ruhumuz çıplaktı...Mutluyduk...Sen güzelsin, demek bohem... Hepimizin dehası vardı demek...Sabahlara kadar çalışıp, kahve içerken, birbirimizi sevdiğimizi , hayatı sevdiğimizi söylerdik...
20 yaşındaydık, ve zamanın getirdiğiyle yaşardık...
Bütün leyleklar öldü şimdi, o sakaklarda...Gençtik, deliydik... Daha da başka birşey ifade etmez bohem...Sen ve ben...
Bunu yaşamayan için bu şarkı öküz, tren ilişkisini geçmez...
Ya diğeri..
30 dan sonra ölmüş, hayatını bağlamış bir adam için "hier encore"...
20 ile 30 arasına koca hayatı sığdırırsanız, sonrası birşey ifade etmiyor...İnce ince dalganızı geçiyorsunuz hayatla, sonunda kalan hüzün olduysa hele...Anlaşılmadıysanız, garip zaaflar, garip ilişkiler sizi öldürür... Dirhem, dirhem,santim santim eritir.. 20 yaşında kalmak değildir bu, birileri giderken, dönmüş "hayata dair" defteri kapatmış olmaktır ..
Denizdir bu, uçsuz bucaksız denize bakıp, nefes ve iyot almaktır sizin için 20 yaşlarınız...
Elde kalan "can sıkıntısı" korkusudur, gelecek yıllar için...
Zamanı çiğnedim der, harcadım haybeye... İsyan eder aslında... Haybeye miydi?
Zamanı okşuyorduk ya!
Bütün projelerim umutlarım havada kaldı der, güneşi arıyordum gözlerimle, yüreğim yerde kaldı... Dünyayı eleştirdik seninle...İçimde birkaç yıtık kaldı.. Hayatımı ve gençliğimi çiğnedim der...Hayatla oynardım... Gülüşümü sildim, ve gözyaşlarımı dondurdum...Nerede şimdi 20 li yaşlarım...
Yaşamamış olanların vay haline... Yaşayıp da kalanların ise...
Ne denir ki...
Nasıl anlatılır ki...
Artık ne halinden anlar, ne sözünden anlar...
Öyle miydi, böyle miydi derken dirhem dirhem çürür, santim santim azalır insan...
Bu iki şarkıyı her dinlediğimde aklımda olan, kendini bilir, belki de duyar dinlediğimi..
Seni çok kıskanıyorum Aznavour... Bu iki şarkıyı nasıl yaptın?
Kıskanıyorum çünkü eminim ki, 20 yaşlarını benden daha deli yaşamasan, yazamazdın böyle...
Bin selam olsun...
Bu şarkıları yazana, böyle dinleyenlere...
1 yorum:
canım o benim
Yorum Gönder