
Sen kalk senelerce görme...
Geldi, buldu ufaklık ...
Yazacak çok şey var da ne yazayım...
Biri ufacıktı hayatımın en büyük korkusunu yaşattı bana, dönmedolabın tepesinde...
Onun sayesinde yüksekten korkar oldum... İkinci kattan aşağı bakamıyorum..
Zaptetmenin mümkün olmadığı yaşıydı... Dönmedolap ta tepedeyken düşse ne olacağını anlamadan sağa sola saldırıyordu.. Bir yerine bir şey yapmadan nasıl bunu tuttum, dönmedolap nasıl yere döndü kendimi nasıl dar attım anlatamam...
Durdur kardeşim durdur ineceğiz...
Kime uydum nasıl bindim ona onu da hatırlamıyorum.. Yanındaki sivrizekalı mı istedi...
Ben mi dangalaklık yaptım hatırlamıyorum... O gün bugün, ikinci kattan aşağı bakmaya korkar oldum..
Bu olayın gecesiydi uyusun diye elli film çevirdik sonunda bizi uyuttu kendi cin gibi dolandı... Nasıl da yakışıklı olmuş...
Ya diğerine ne demeli.. Pizzayı çok sevdiği halde kesemediğinden utanıp, makarna isterdi..
Biz keser veririz sana deyince gözleri dönerdi..
Yüzmeyi öğret diye peşimde dolanırdı. Peki deyip alıp denize atınca neye uğradığını şaşırmıştı...
İki kilo su yuttuktan sonra, hem yüzmeyi hem de bana ne kadar güvenebileceğini öğrendi... Araya ne girerse girsin çalacak bir kapısının olduğunu biliyor...
Kocaman olmuşlar, nasıl da güzel olmuşlar...
Siz kocaman, ben kocaman...
Bakalım ne getirecek zaman...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder