"Blue is the color"

Stanford Bridge, yani taraftarların deyimiyle "The Bridge"...
Fenebahçe'miz yarı finali zorladı ama olmadı... Beni gece saat ikiye kadar arayan sevgili dostlarım nerelerdeler kimbilir şimdi... Aramıyorum ben, çünkü gerçekten üzüldüm... Fener'in yarı finali elinden kaçırdığını düşünüyorum hatta... Hiç beklemiyordum, fenerli bir arkadaşımla seyrettim maçı, kalabalık bir ortamda fener formaları içinde onlarca gençle... Sonu hüsran...
Drogba'lı, manager 2000 den beri takımıma mutlaka kattığım Terry'li, Lampard'lı, Ballack'lı, Ashley Cole, Joe Cole'lu, bence dünyanın en iyi orta saha liberosu, ön libero Essien'li Chelsea, beşi altıyı bulur maç sonunda dalgasını geçer diyordum.. Turu zor kurtardı... Hala Zico'yu beğenmeyen gerizekalılar görüyorum yorumcu diye tv'de, kendinize gelin beyler, bu takımı buralara Zico getirdi, o olmasa bu takım oraları zor görürdü... Alex topu ayağına aldığında kaplumbağa gibi, Semih topla bir kere kaleye dönemedi... Kötü gününde olduklarından değil, kumaş bu...Efendim tesadüf mü? Asla değil, kendini bilen, takımını bilen, her zaman mütevazi, çok zeki, aklı başında bir teknik direktörün dehasıdır bu başarı.. Zico kendine "Beyaz Pele" denmesine çok içerliyor... Pele Pele'dir, Zico ise çok iyi hatırladığım, 78 ve 82 Dünya Kupalarında, Socrates ve Eder'li Brezilya orta sahasının beyni, herşeyiydi... Yürür gibi oynardı ama Alex gibi sağa sola yatıp, düşe kalka değil.. Yürür gibi oynardı ama şiir gibi yürürdü Zico...
Ben her zaman o dünya kupalarında tv karşısına çakılır, ve kendi idolüm Platini'yi başka seyreder ama Zico'yu da hiç kaçırmadan takip ederdim... O dönemde Brezilya daha ağır basıyordu... Ama benim idolüm, babamın formasını Fransa'dan getirdiği Platini'ydi.. Hatta 90 ların ortalarına kadar formalar, CD ler falan yoktu... İnsanlar birbirine istediğin bir CD varsa bana yaz derdi..Lafa bak şimdi ne alakaysa Chelsea'yle... Şimdi şükür herşey var bu ülkede... Fener Chelsea'yi eleyemezdi ...
Bu arada bu başarı için Fener'li arkadaşlarım, tarihlerinin en büyük başarısı olduğunu söylüyorlar.. Çeyrek finali biz UEFA Kupası'nı aldıktan sonra, Lucescu döneminde oynadık, kupadan sonra pek kesmedi bizi...O zaman hatta iki grup geçmiştik... Bizim bir de bu kupanın eski döneminde adı Şampiyon Klüpler Kupası'yken "yarı final"imiz var.. Çok eski değil.. Uğur'lu, Tanju'lu, Cüneyt'li, Prekazi'li takımla... Balık hafızası unutkan kardeşlerim benim...
İşin özü şu, fener bu takımı eleyemezdi, elinden kaçırdı... Ve bence çok da başarılıydı... Başarı da bence Zico'nun....