BEN'CE

website free tracking

18 Mart 2008 Salı

Tabakhane ve Debbağ

Peki bakalım hem örnek verelim, hem de biraz açalım...
Kurtlar Vadisi, Bölüm 47
Her türlü hayvanın postu tabakhaneye yaş ya da tuzlanmış deri olarak gelir ve çeşitli aşamalardan geçtikten sonra tabaklanmış ya da bitmiş deri olarak fabrikadan çıkar. Deri tabaklamasında esas derinin organik bir nesneden inorganik bir nesneye çevrilmesidir.Deri şekil ve hal değiştirir. Tabakhane debbağhaneden gelen bir kelimedir. Debbağ eski dilde deri işleyen kişiye verilen isimdi, bu işin yapıldığı yerede debbağhane denirdi. Günümüze ise bu kelime tabakhane olarak gelmiştir. Osmanlıda debbağlık önemli zannaatlardan biriydi. Mesleğin ahilik ocakları vardı, bu işin piride Ahi Evrandı. Deri işlemesi meşakkatli, emek isteyen ve severek yapılması gereken bir iştir. Deri çeşitli kimyasal ve fiziksel işlemlerden geçerek bir mamül olur ve bizim hizmetimize sunulur. Her işlemin kendine has önemi vardır. Bir işlemi yanlış veya eksik yapmak deriyi kullanılamaz hale getirebilir. ("wikipedia")
Kağıt fabrikalarının yanından geçtiniz mi hiç bilmem, öyle bir koku yayar ki, burnunuzun direği çatlar, Marmaris'ten Dalaman Havaalanına giderken bir kağıt fabrikası vardır yol kenarında, yanından geçerken neye uğradığımı şaşırırdım kokudan. O kokuyu alın kaçla çarparsanız çarpın, tabakhaneyle yarıştıramazsınız. Tabakhane o yüzden şehir dışına kurulur. Debbağ bir sefer kararını verdi mi tabakhanede çalışmaya artık burnunun kötü koku duyması mümkün değildir. . Hani bir deyim vardır "Tabakhaneye mi yetiştiriyorsun" derler ya... Pisliğin, bataklığın içidir tabakhane...
"Önce deri tuzlanır bozulmasın diye, bozulmaz ama kokusu cihanı aşmıştır bir kere... Debbağ deriyi meşe kabuğu ve kireçle işler, deriyi kıllarından ayırmak gerekirse deriyi ıslatır, en son işlem ise derinin cinsine göre 3 ila 12 ay arasında tabakhane havuzunda deriyi bekletmektir. Deri kıvama gelince, debbağ onu taştan taşa çalarak, deriyi işler, meşin yapar, sahtiyan, güderi yapar... Debbağ pislikten bataklıktan intikamını deriyi döve döve alır, taştan taşa çalarak alır, onun intikamını, herkes üzerinde taşır, kah ayakkabısıyla, kah kemeriyle,kah ceketiyle... Bir yerden de bakarsan, bu debbağ için övünç kaynağıdır..."İnsan"ın üzerinde taşıdığı budur... Tahammülün varsa debbağ olursun, üzerinde bunu taşırsın... "
Kemalet, feraset kendi derini, kendi postunu serip üzerine oturabilmektir... Yanlış veya eksik yapmak, o deriyi kullanılmaz hale getirir...

Hiç yorum yok: